"Kendine hoş geldin doktor" dedi Siyahkalem, bakışlarını üzerine karakalem desenler çizdiği kağıtlardan yukarı doğrultarak. İki eliyle her zaman yüzünü gizleyen gri saçlarını arkaya doğru attığında gözleri odanın demir parmaklıklı yüksek penceresinden gelen sabahın ilk ışıkları ile aydınlandı. Bakışlarındaki dinginlik ve yüzündeki alaycı ifade ona bakan herhangi birinin huzursuzluk duymasına neden olacak kadar sinir bozucuydu.
Odadaki sessizliğin içinde işitilebilecek tek ses, lacivert ve yeşil desenli kanatlı kelebeğin gürültüsüydü artık. Ama bu gürültüyü tek duyabilen, çapraz perdeli göz kapaklarını açıp, odanın ortasındaki küçük masanın başında, karşılıklı yerleştirilmiş tahta sandalyelerin üzerinde oturan iki adamı dikkatle izleyen baykuştu...
Dragos / 2017
® Şenol Er